İçerisinde nice Peygamber mucizelerinin yaşandığı ve şanlı İslam Tarihi'nin en acı sayfası Hz. Hüseyin (ra) ve yarenlerinin destansı fedakarlığı KERBELA ve AŞURA gününü barından Muharrem Ayımız ve yeni HİCRİ yılımız; milletimize, ülkemize, İslam alemine ve insanlığa hayırlar ve bereketler getirsin inşAllah!
İslam Medeniyetimiz; güneş sistemine dayalı (Şemsi) takvimi de, Ay sistemine dayalı (Kameri) Takvimi de kabul eden tek medeniyettir! Farz namaz ibadetini ve haftalık Cuma tatilini güneş (Şemsi) sistemine göre eda ederken, oruç, hac, zekât ve bayram namazları ibadetlerini Ay Takvimi (Kameri) sistemine göre eda etmekteyiz.
Yıllardır olduğu gibi yılbaşımız yine garip, yine ilgisiz ve yine mahsun geçti.
Oysa Haçlı âlemi peygamberlerinin doğum gününe ve dinlerine dayalı 1 Ocak miladi yılbaşlarını 2 hafta kala devasa törenler yapıp bütün sokak, cadde, resmi daire ve evlerini süsleyerek kutlarken, İslam âleminin 1 Muharrem Hicri Yılbaşımıza sessizliği ve vurdumduymazlığı hepimizi dilhun ediyor!
Peki, hicret nedir? Neye hicret? Ve nereye hicret?
Hicret: Din ve vatan muhafazasıdır! Allah’a özgür ortamda kul olabilmek için vatan tercihidir! Peygamberlerin hayatında hep bu vatan tercihi vardır! Ecdadımız korunması zor olan Anadolu vatanına hicret ederek istikrar, istiklal ve istikbalimizi sağlamıştır! Iraklı, Suriyeli ve nice mazlumların sığındığı bu vatan bizim son hicret durağımızdır!
Haçlılarla ittifak eden içerideki mel’un Feto gibi piyonlar ve efendileri ve cümle bileşenleri bütün güçleriyle saldırsalar da bu son hicret kalemizi asla yıkamayacaklardır! Çünkü emperyalizmin belini kırmak ve mukaddes beldeleri korumak için bizi Anadolu’ya hicret ettiren bizzat önderimiz Hz. Muhammed (a.s) Efendimizin “Ne güzel komutan! Ve ne güzel asker!” teşvikidir!
Hicret: Terk etmek, ayrılmaktır! Nefislerimizin haramları terk etmesi en zor hicrettir!
Yalanı, gıybeti, iftirayı, zinayı, faizi, içkiyi, kumarı, eroin, esrar ve sigarayı terk etmek de bir hicrettir!
Şeytan ve avanelerini terk edip Allah’ın yoluna göç etmek bir hicrettir! Secde etmediği için Huzur-u Alâ'dan kovulan şeytana benzemeyerek, secdesizlikten NAMAZ’a ve Alemlerin Rabb’ine kulluğa yöneliş bir hicrettir!
Zalimlerin safından ayrılıp Mazlumların yanına katılmak bir hicrettir!
Nefislerimizin ve nesillerimizin imanını, ahlakını ve ahiretini koruma adına bozuk semtleri terk edip, sağlam semtlere göç etmek de bir hicrettir! Ana hayat yasamız Kur’an-ı Kerim’den hicreti bırakıp, yeniden Kur’an-ı Kerim’i okumak, anlamak, inanıp yaşayarak Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye’yi yaşamak ve yaymak bir hicrettir!

En büyük zulüm araçları olan kulu Allah'tan uzaklaştıran cümle beşeri izm ve ideolojileri ve şeytani şirk rejimlerini terk edip, Allah’ın tek yolu ve düzeni İslam’a yönelmek ise, asrımızın en büyük hicretidir!
Hicret: Yol haritasıdır! Plandır! Tedbirdir! Kutsal İslam davasını ve devlet arabasını veya gemisini yolcuya göre değil, yola göre sürmektir!
Hicret: Yol haritasıdır! Plandır! Tedbirdir! Rikkatle, dikkatle, ferasetle, hikmetle, planla, programla ve emin adımlarla iz bırakmadan “Üzülme! Allah bizimle beraberdir” inancıyla sabırla yürümektir!
Hicret; lider ve imamet arayışıdır! Ve lider tercihidir! Devleştirilmiş ve putlaştırılmış nice zalim ve halkalrına hain devleştirilmiş cücelerin ve din adına insanların akıllarını ipotek eden bâtıl inançların ve Amerika’nın tezgâhladığı günümüz sahte Mehdilerini terk ederek, tek önder, tek lider Hz. Muhammed (s.a) Efendimize ümmet olabilmektir!
O’nun güzel ahlakıyla ahlaklanabilmektir! Kahpe Batının ve Bir-leş-miş Milletler’in, yurtlarını terk eden nice muhacir kardeşlerimize; sığınmacı, kaçak, mülteci gözüyle baktığı dünyamızda, “mazlumlar kardeşimizdir, hicret eden muhacirlerdir, ekmeğimizi, suyumuzu, aşımızı paylaşmak boynumuzun borcudur” diyerek asrın muhacirlerine kucak açan ensarlara ne mutlu!Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah (c.c), maddi ve manevi hicretimizi, dünyadan kabir evine hicretimizi ve kabirden ahirete hicretimizi daim cennet kılsın ve bu uzun hicret yolculuğumuzda daim yar ve yardımcımız olsun